Skip to main content

Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bu günden başlamıyorsun? Epictetus

Ustalardan Örnekler

Ustalardan Örnekler (24)

Thumbnail image

Kitle kültürünün kuşatması altında olan modern kitle insanı yaşanılır kılmaya çalıştığı kendi realitesini, içinde edilgen bir öğe olarak yer alabildiği sosyal yaşamını, kitle iletişim araçlarından yayılan çeşitli simgelerle anlamlandırmaya çalışmaktadır. Özellikle yaşamın en özel yeri olan evinde, karşısına geçtiği televizyon ekranından modern insana yansıyan görüntüler ona, onun adına yapılmış, yaşanmış, söylenmiş, hissedilmiş olay ve olgular yumağı sunarak, onun geçici de olsa rahatlamasına, arınmasına izin vermektedir (Mutlu, 2005).

 

Modern insan televizyonda patronuna başkaldıran bir işçiyi, kendisine hakaret eden kişiyi döven aktörü, birçok engele karşı aşklarını yaşayan âşıkları izlerken onlarda kendisini bulmakta, kendisini onlarla özdeşleştirmektedir. Çünkü televizyon program türlerinden kurmamaya dayalı yapıları olan popüler kültür karakterleri, zaman ve mekân gibi araçlarla öyküleme yöntemi kullanarak dramatik bir yapı oluşturmakta; izleyicinin düş görme ve fantazyalara olan gereksinimleri bir noktada giderilmektedir.

 

Thumbnail imageThumbnail imageThumbnail imageThumbnail imageThumbnail image

Thumbnail image

Nesnel açıdan bakıldığında televizyonun eğitici ve bilgi verici bir araç olma özelliği yadsınamaz. Ancak televizyonun fonksiyonu yayın politikalarına bağlı olduğu için, günümüzde yayın politikaları kişilerin olaylara katılmalarını, bilgilenmelerini sağlayacak biçimde değil de toplumsal ilgiyi başka yöne yöneltecek biçimde oluşturulmaktadır.

Thumbnail imageThumbnail imageThumbnail image

Thumbnail image

19. yüzyılda Sanayi Devrimi sonucunda sermayeyi en çoklaştırmak amacıyla yeni pazarları yaratabilmek için dünya çapında kapitalist ilişkiler yaygınlaşmıştı. Bu süreçte iletişim teknolojileri ve ulaşım sistemleri kullanılmıştı.

 

Kapitalist batı toplumları daha fazla üretim için ve üretilen malların satışı için kapitalist olmayan ülkelerle ilişkiye girerek kapitalist olmayan toplumlara da değişimi taşımıştır. Bu değişim, kapitalizm öncesi üretim biçimlerini ve yaşam biçimlerini sürdüren toplumlar açısından ikili bir anlam taşımakta: sömürgeleşme ve bu toplumların kapitalistleşmesidir.

 

Thumbnail imageThumbnail imageThumbnail imageThumbnail image

Salı, 14 Haziran 2011 12:38

Charles Bargue'nin Cizim Kursu Desenler

Yazan

Thumbnail image

Sonuç olarak, genelde kitle iletişim araçlarının, özelde ise televizyonun popüler kültürü yayan ve benimseten temel araçlar oldukları genel kabul gören bir durumdur. Televizyonun yarattığı kurmaca dünya ile bizler, sunulan popüler kültür ürünlerini izler. ve sunulan gerçekliği kabul etme eğilimine gireriz. Bizim bildiğimizi sandığımız aslında “sunulan kadarıyla gerçek”tir. Popüler kültür ürünleri suni gündem yarattığından biz “biliyormuş gibi” yaparız.

 

Bu noktada halkın manipüle edilmesinden bahsedebiliriz. Çok şey bildiğimizi sanırız ancak bize haber ve gerçekliğin kırıntıları verilir ve geri kalan önemli boşluklar popüler kültür ürünleriyle doldurulur. Verilen kadar biliriz ancak popüler kültür ürünleriyle doldurulan ve televizyonla yayılan “gerçekliğin” neresinde olduğumuz ya da bu dünyada neyi ne kadar bildiğimiz ise muğlâk bir kavramdır.

 

Thumbnail image

Thumbnail imageThumbnail imageThumbnail imageThumbnail imageThumbnail image

Sayfa 4 / 6